6 Kasım 2015 Cuma

TARİHDEN GÜNÜMÜZE DENİZLİ’DE TERMAL-SAĞLIK TURİZMİ



ANTİK DÖNEMDE BAŞLAYAN SAĞLIK VADİSİ ÖZELLİĞİ

Denizli’de termal turizmin kaynağı olan termal suların varlığı ve önemi ilk yerleşim dönemlerine kadar uzanmaktadır.

Denizli Çürüksu (Lykos) Ovası; termal su, coğrafi konum ve iklim koşullarının uygunluğu şeklinde özetlenebilecek üç temel unsurun birleşmesiyle antik dönemlerden bu yana sağlık vadisi özelliğini taşımaktadır.
Bu bereketli topraklara Büyük Menderes ve Çürüksü (Lykos) ırmakları hayat vermektedir. Küçük, fakat verimli ovaya adını veren, Lykos (Çürüksu) Nehri; Honaz (Kadmos) Dağı eteklerinden doğarak Lykos (Çürüksu) Ovası'nın ortasından geçip, Sarayköy yakınında Büyük Menderes Nehri'ne karışmaktadır.
Çürüksu (Lykos) Vadisi, Afyon'dan başlayan ve Aydın'a kadar uzanan fay hatları boyunca termal su kaynaklarına sahiptir. Termal su, vadide insanlar tarafından binlerce yıldır tedavi amaçlı kullanılmış ve anıtsal hamamlar yapılmıştır. Bu nedenle Çökelez Dağı ve Honaz Dağı eteklerinden Kaklık çevresine kadar olan alanlarda çok zengin ve kaliteli traverten ocakları yer alır.

ANTİK DÖNEMLERDE TIP

Antik dönemde Denizli çevresinde yer alan; Hierapolis, Laodikeia, Attouda, Karura, Herakleia Salbace ve Eumeneia kentlerinde tıp, bir bilim dalı olarak kabul edilmiştir.
Antik kaynaklara göre, Laodikeia, Attouda ve Karura arasında büyük saygı gören Men Karou Tapınağı ve tapınak yanında yer alan önemli bir tıp okulunun varlığından söz edilir.
LAODİKEİA SAĞLIK KABARTMASI
Ayrıca Herakleia Salbace Antik Kentinde bir tıp okulu vardı ve burada antik dünyanın en önemli hekimleri yetiştiriliyordu.
Asklepios ve karısı Hygeia 

Büyük Menderes Irmağı yanında kurulmuş olan Tripolis Antik Kentinin kuruluş amaçlarından biri de günümüzde Yenicekent Kaplıcaları olarak bilinen termal su kaynaklarından tedavi amaçlı yararlanılmasıdır.
YENİCEKENT TRİPOLİS
Sarayköy-Tekke Kaplıcaları olarak bilinen bölgede antik dönemde Karura adında bir kent kurulmuştur. Bu kentin kaplıcalarının sağlık ve tedavi amaçlı olarak kullanıldığı antik kaynaklardan bilinmektedir.
KARURA ANTİK BÖLGE
Binlerce yıldır bölgemizde bilime dayalı tıp ve termal suya bağlı tedavi uygulanmaktadır.

ROMANIN EN ÜNLÜ TEDAVİ MERKEZİ
Hierapolis termal yerleşmesinin arkeoloji literatüründe Holy City (Kutsal Kent) olarak adlandırılması, kentte bilinen tapınak, yapı ve sıcak su kaynaklarının varlığından kaynaklanmaktadır.
Roma döneminde kent, kaplıcalarıyla önemli bir tıbbi merkez haline gelmiş ve şifa bulmak amacıyla diğer Roma kentlerinden gelen hastalar burada yaşamlarının sonuna kadar kalmışlardır.
Antik şehrin nekropolü, çoklukla bu hastaların mezarlarından oluşmaktadır. mezarlar kültürel ve mimari çeşitlilik içermektedir. Hierapolis'teki Nimfeum (Antik Çeşme) ve Roma Hamamları, kentin bu özelliği nedeniyle inşa edilmiş ve bu yapılar, günümüze kadar varlığını korumuştur.

1.800 yıldır termal tedavinin uygulandığı Termal  Tedavi Merkezi ve Hamam Kompleksi...
2013 Yılında yapılan kazı çalışmaları  neticesinde; Karahayıt’a insanların şifa bulmak amacıyla geldiği ve termal tedavinin bu bölgede 1.800 yıldır yapıldığı tespit edilmiştir. 
TELKİN VE TERAPİDEN, TEŞHİŞ VE TANIYA
Antik dönemde bölgede şüphesiz önemli bir tıp merkezi Eumeneia (Çivril-Işıklı Mahallesi) kentinde yer almaktaydı. Kent yakınında yer alan Attanassos Hieronu yakınında kurulmuş önemli bir tıp okulu yer almaktaydı. Antik dönemde Eumeneia Kenti’nde tıp bir bilim olarak kabul edilmiştir. Attanassos Hieronu’nda hastalar telkin ve terapi yoluyla tedavi edilirlerken, bu tıp okulunda teşhis-tanı ve tedavi yoluyla hizmet veriliyordu.
GÜNÜMÜZÜN TERMAL SU VE SAĞLIK KENTİ
Günümüzde termal kaynaklara bağlı sağlık turizmi dünyada önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye, jeotermal kaynaklarını kaplıca uygulamalarında kullanımı açısından Dünyada ilk beş ülke arasında yer almaktadır. Avrupa’da kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçüncü sıradadır.
 
Denizli’nin turizm vizyonunun içinde yer alan jeotermale dayalı sağlık turizmi sayesinde, Pamukkale- Karahayıt- Akköy Gölemezli- Buldan Yenicekent- Sarayköy arasında uzanan Türkiye’nin en güzel ve sağlık turizmi açısından zengin potansiyele sahip termal bölgesindeki sıcaklığı36 0C ile 240 0C arasında değişen sularımızda, kür parkı ve kür merkezi kullanımlarıyla insan sağlığıaçısından önemli olup, turizm ve rekreasyona yönelik nitelikli ve uluslar arası standartlara sahip tesislerde konaklama, eğlence, dinlence ve spor olanaklarının sunulduğu 12 ay boyunca hizmet verilmektedir.
İlimiz sınırları içinde yer alan termal sular, kalp, damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir hastalıklarına, uyuz, kaşıntı gibi deri hastalıklarına iyi geldiği gibi ılık içildiğinde mide, damar iltihapları ve reyno hastalığının tedavisine de iyi geldiği bilinmektedir. Bilhassa çamur banyosuyla alınan tedavi ile cildin daha genç ve zinde hale gelmesi mümkün olabilmektedir.
Denizli’de; Turizm İşletme Belgeli 6.272 yataklı 26 tesis, Belediye Belgeli 6.879 yataklı 78 tesis ve 5.157 yataklı 129 pansiyon ile turizme hizmet sunan toplam 18.308 yataklı 233 tesis bulunmaktadır.
Bu toplam 18.308 yatak kapasitesinden termal turizme hizmet veren; Karahayıt’ta 3.500 yataklı 7 (yedi), Sarayköy’de 300 yataklı 2 (iki) adet olmak üzere toplam 9 (dokuz) adet Sağlık Bakanlığı’ndan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli termal konaklama tesisi bulunmaktadır.

DÜNYANIN EN ZENGİN TERMAL SU KAYNAKLARI
Kültür ve Turizm Bakanlığımızca, Termal Turizm Master Planı çerçevesinde, Termal Turizm Kentleri Projesi çalışmaları başlatılmış, bu kapsamda ülkemizde 4 (dört) ayrı öncelikli geliştirilecek bölge belirlenmiş, bunlardan biri olan Güney Ege Bölgesi içerisinde 4 (dört) il ele alınmıştır. Bu bölgede yer alan illerden biri de Denizli’dir
Termal su kaynakları bakımından zengin olan diğer turizm türleri ile entegre olabilecek ve destinasyon oluşturabilecek  öncelikli geliştirilecek bölgeler içinde yer alan Denizli’de, termal marka kent oluşturulmak üzere; Çardak, Akköy Buldan ve Sarayköy Bölgesinde Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2006/11354 sayılı karar ile 16 Aralık 2006 tarihinde Termal Turizm Merkezi ilan edilmiştir. Ancak planlamada yaşanan sorun nedeniyle,
25 Şubat 2008 gün ve 13317 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Akköy-Gölemezli, Sarayköy ve Buldan-Tripolis Termal Turizm Merkezleri birleştirilerek; Denizli Termal Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi adı ile tek merkezde toplanmıştır. Ağustos 2015 tarihi itibariyle Planlama çalışmaları tamamlanmış olup turizm yatırımcılarına tahsisi yapılacaktır. Bu bölgede ve Karahayıt Bölgesin de turizm yatırımı yapanlar 5. Bölge Teşviklerinden yararlanabileceklerdir.
PAMUKKALE TERMAL SAĞLIK KENTİ

Denizli ili Pamukkale ilçesi sınırları içerisinde bulunan, doğa harikası beyaz travertenleri, şifalı termal suları ve arkeolojik değerleri ile Kültürel ve doğal miras olarak dünyada eşi benzeri bulunmayan Pamukkale Örenyeri 1988 yılında, UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne almıştır.
Turizm cenneti Pamukkaleye bir km mesafede bulunan Karahayıt Mahallesi’nde, yılın her mevsiminde ana kaynağından çıkan kendine has kırmızı renkli şifalı termal suyun ve termal çamurun sıcaklığı 58ºC olup; zengin mineralleri ile eşsiz bir sağlık kaynağıdır.
“Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında Karahayıt’ın “Pamukkale Termal Sağlık Kenti adıyla yeni bir konseptte destinasyon olması için yeni yapılanma, dönüşüm ve çevre düzenleme çalışmaları ile tanıtım ve pazarlama çalışmaları hızla devam etmektedir.
Bu kapsamda Karahayıt kentsel dönüşüm çalışmaları ve kent ormanı düzenlemeleri yapılmaktadır. Bölgedeki yol ve ulaşım sistemi yenilenerek, ulaşım düzenli ve konforlu hale getirilmiştir. Arkeolojik ve doğal değerler, yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmakta ve ziyaretçilere görsel olarak sunulmaktadır. Yine bu proje kapsamında Karahayıt ve çevresi jeotermal sıcak su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için bölgedeki termal suyun tek elden merkezi sistem dağıtımının sağlanması çalışmaları tamamlanmış olup, önümüzdeki günlerde uygulamaya başlanılacaktır.






Karahayıt’ta  1.500 yatak kapasiteli 6 adet Turizm Belgeli termal tesisin inşaatı devam etmektedir.
Ayrıca bölgeye yapılacak yatırımların en önemlisi sayılan, Zengin jeotermal kaynaklarını tedavi amaçlı kullanarak hizmet verecek Türkiye’nin ilk Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin inşaat çalışmalarına Pamukkale Üniversitesi tarafından önümüzdeki günlerde başlanması beklenmektedir.
Bölgede yatırımlarını tamamlayan termal tesisler, hasta kabulüne başlamışlardır.
Karahayıt’ta kentsel dönüşüm projelerinin tamamlanmasının ardından bölgenin çehresi değişecektir. Hastane, klinik, kür merkezleri, otelleri, eğlence merkezleri, spor ve yeşil alanlarıyla insanların gezerek tedavisini yaptırabileceği, tedavisini yaptırırken keyifle zaman geçirebileceği sosyal bir alan oluşturulacak ve böylece turistler hem kültür turizmi için hem de termal-sağlık turizmi için İlimize geleceklerdir. Dolayısıyla Pamukkale günü birlik turizmden kurtularak bölgede ortalama konaklama süresi turist başına 7-14-21 güne çıkabilecektir.

Denizli’de bulunan jeotermal kaynak potansiyeli ile beraber doğal, kültürel, tarihi değerlerinin ve sosyo-ekonomik kaynakların sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde, koruma-kullanma dengesi gözetilerek, turizme yönlendirilmesiyle, termal turizm ve termal turizmle bütünleşecek alternatif turizm türlerine yönelik yeni yatırımlar oluşacak, termal turizmin dört mevsim turizm yapma, yüksek istihdam oluşturma, tesislerde yüksek doluluk oranını yakalayabilme vb. avantajları ile beraber alternatif turizm çeşitleriyle de turizm çeşitlendirilerek, Denizlinin turizm sektöründen aldığı payın arttırılması kaçınılmaz olacaktır.
Bölgemizde su hayat ve sağlıktır. Biz buna binlerce yıldır tarihden günümüze sahibiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder