30 Ağustos 2014 Cumartesi

ASİL MİLLETİMİZİN 92.Ci 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN.

ASİL MİLLETİMİZİN 92.Ci 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI
KUTLU OLSUN.

GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMİ
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.


Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böylece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu.
TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.

Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.

Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık
Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.
 (9 fotoğraf)

Mehmet Korkmaz'ın fotoğrafı.
Mehmet Korkmaz'ın fotoğrafı.


Mehmet Korkmaz'ın fotoğrafı.

BEYAĞAÇ KARTAL GÖLÜ EREN GÜNÜ ŞENLİKLERİ YAPILDI.

http://www.denizlihaber.com/denizli/beyagac/cicekbaba-zirvesinde-eren-gunu-bulusmasi/
7 asırdır süren gelenek “Eren Günü” etkinlikleri…
Denizli’nin Beyağaç İlçesi, Sandıras Dağı, Çiçekbaba zirvesine yakın bölgedeki Kartal Gölü çevresinde yaklaşık 7 asırdır yöre halkı tarafından yapılan Yörük-Türkmen Kültürüne özgü “Eren Günü” etkinlikleri yapılmaktadır. Kaynağı Orta Asya kurgan mezarları kültürüne dayanan ve bu kültürün devamı niteliğinde olan Eren Günü etkinliği, bir gün önce Kaltal Gölü bölgesine çıkılması ve burada kurulan çadırlarda konaklama ve çadır ziyaretleri yapıldıktan sonra ertesi sabah şafak vakti Eren Dede Türbesi ziyareti yapılır, dualar okunur, dilekler tutulur, türbe çevresinde turladıktan sonra kurban kesilip, pişirilip yenmesiyle etkinlik son bulur. Bu etkinliklerde farklı yerlerden gelenler ile kaynaşma sosyal açıdan önemlidir. Eren Günü 1994 yılından bu yana Beyağaç Belediyesi’nde festival olarak yürütülmektedir.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzce 21.08.2013 tarihinde Orta Asya kültürünün devamı niteliğinde olan “Eren Günü Etkinlikleri ve Festivali”nin, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’ne girmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teklifte bulunulmuştur.Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Genel Müdürlüğünde çalışmalar devam ediyor.

Mehmet Korkmaz'ın fotoğrafı.
Mehmet Korkmaz'ın fotoğrafı.
Mehmet Korkmaz'ın fotoğrafı.
Mehmet Korkmaz'ın fotoğrafı.

DENİZLİ'YE GELEN MACERA - DOĞA-TARİH TURİZMİNİ SEVEN TURİSTLERİN VAZGEÇİLMEZİ JEEP SAFARİ OLACAK...


DENİZLİ'YE GELEN  DOĞA-TARİH TURİZMİNİ SEVEN TURİSTLERİN VAZGEÇİLMEZİ JEEP SAFARİ OLACAK..
Denizli Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak, yılda 3 milyona yakın yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği kentte, turizmi çeşitlendirmek ve gelen turistleri günü birlik turizmden kurtararak otellerinden çıkartmak için çalışma yapıyoruz. Denizli’nin UNESCO’nun dünya miras listesinde bulanan Hierapolis-Pamukkale’si ve 12 ay turizme hizmet sunabilen kültür-turizm değerleri ile birlikte eşsiz doğal güzelliklerine de sahip doğa turizmi kapsamında jeep safari parkurları da İlimiz turizmi için önemli bir potansiyeldir.





Denizli’de jeep safari yapılabilecek bölgelerden 250 kilometrelik alana sahip; Karahayıt- Çal ve Denizli arasındaki parkurda inceleme yaparak “Denizli’ye gelen turistlerin konaklaması, otellerinden dışarıya çıkması ve il genelinde turizmin çeşitlendirilmesi için çalışmalarımız devam ediyoruz. Antik kentlerle çevrili 1000'e yakın tescilli Kültür Varlıkları dünyanın tanıdığı ve bildiği Pamukkale ile birlikte kentimiz eşsiz doğal güzelliklere sahiptir.Bu kapsamda doğa turizmi kapsamında yapılabilecek jeep safari de ilimize gelen turistlerimizin vazgeçilmezlerinden biri olması için çalışıyoruz.
“Dünyada ve ülkemizde doğa turizmi hızla gelişiyor. Her yıl ilimize gelen yerli ve yabancı turist sayımız artıyor. Bu turistlerimizin otellerinden çıkmaları için jeep safari iyi bir fırsat. İlimiz turizm cenneti Pamukkale'ye gelen 2 milyon dan fazla turistin en az 100 bininin doğa turizmine katılmasını hedefliyoruz. İlimizin tarihi ve doğal güzelliklerinin tamamının görülmesinin sağlanacağı çok güzel jeep safari parkurları hazırladık. Karahayıt’tan başlayıp, Çal ilçesi bağlı mahalleri ve tekrar Karahayıtta son bulan yaklaşık 250 kilometrelik parkurumuzun incelemesini tamamladık”
Tarih, kültür ve doğa bir arada:


İncelemesi tamamlanan jeep safari parkuruna katılan grublarımız kırmızı suyu ile ünlü Karahayıttan başlıyarak önce çam ağaçları ile kaplı büyük ormanların içinden Haytabey mahallesine uğrayacak ve burada bulunan ‘Haytabey Şelalesi’ni ziyaret edecek. Daha sonra 2 bin yıllık kaya mezarlarının bulunduğu Eymir mahallesine gidecek olan safari gurubu, Akçapınar mahallesi üzerinden yetiştirdiği başta kekik ve tıbbı aromatik bitkilerle ünlü Gözler mahallesine ulaşacak. 
Dağmarmara mahallesi istikametine giden turist gurubu, ‘Thıounta’ kalıntılarına, oradan da Sazak mahallesine gelerek arkeolojik yerleşim alanı köprüsünü görecekler. Kabalar ve Develler arasındaki yol üzerinde bulunan tarihi su kuyularını gören safari ekibi buradan Ortaköy mahallesinde bulunan ve 1900 yıllarda yapıldığı belirlenen ‘Sait Aga Sarayı’nı ziyaret edecek. Daha sonra Bahadınlar mahallesine giden ekip, ‘Apollon Lermenos’ tapınağını ziyaret edecek, Adıgüzel Barajının eşsiz güzelliğini görecek.



 Çakırlar mahallesindeki taş evlerin görülmesinin ardından Kuyucak mahallesinde Büyük Menderes Havzası izlenecek. Akkent mahallesinde ‘Zeyve Köprüsü’nünün görülmesinin ardından safariye katılanlar, Alfaklar mahallesinde devam eden keçe üretimini izleyip, Hancar ve Süller mahallelerinde bulunan ‘Kayı Pazarı Minaresi, Kumral piknik alanı, Kısık Kanyonu ve yürüyüş yolunu gezecek. Çal ilçesinde yöresel tarım ürünlerinin satıldığı ‘Çal Bazarı’nı ziyaret edecek olan ekip, Güzelpınar mahallesinde bulunan ‘Ağlayankaya Şelalesi’ni de gördükten sonra Irlıganlı mahallesi üzerinden safarinin başladığı Karahayıt’a ulaşacak”
MEHMET KORKMAZ
DENİZLİ İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRÜ

16 Ağustos 2014 Cumartesi

TAVAS KIZILCABÖLÜK HERAKLEİA HİERON’U TURİZME TAVAS BELEDİYESİ İŞBİRLİĞİ İLE AÇILICAK.....



  

TAVAS KIZILCABÖLÜK HERAKLEİA HİERON’U:

Herakleia Salbace Antik Kentinin yaklaşık 4 km. doğusunda, bugünkü Tavas İlçesi, Kızılcabölük Mahallesi’nin 1 km. kuzeydoğusunda, Ören Sırtı ve Kocapınar Mevkiinde bulunananıtsal yapıdır. Çevresinde antik yerleşim izleri bulunur. 
Antik coğrafyada belirtilen Karia ve Phrygia bölgelerini ayıran Salbacos (Babadağ) dağının güneye bakan eteğinde, ovaya doğru dik inen tepeler üzerinde bulunmaktadır.Yüzeyde Hieron’a ait arşitrav parçaları, friz parçaları, dikdörtgen prizma şeklinde, üzerleri mitolojik kabartmalarla işlenmiş büyük blok parçalar yer alır. Mitolojik Tasvirlerin Sergilendiği Kabartmalarda Artemis, Apollon, Heracles, Pan, Dionysos, Menad vb.. gibi tanrı ve tanrıçaların mitolojik betimlemelerini anlatmaktadır.Üçgen alınlıklarda 12 burcu temsil eden simgeler yer almaktadır.
Milattan sonra 1.yy Roma dönemine ait olan tapınağın doğu, batı ve güney kesimlerinde yer yer bazı yapılara ait temel izleri ile tuğla, çanak ve çömlek parçalarına rastlamak mümkündür.
Hierondaki kalıntılar Aphrodisias’lı ustalar tarafından yapılmıştır. Yörenin ileri gelen yöneticisine ait bir anıt mezardır. Hieron'un yer aldığı Höyüğün eteklerinde neolitik döneme ait el aletleri bugün Pamukkale Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
 Herakleia Hieron Tapınağı'nın yüzeyindeki kabartmaların tamamen Herakles ve diğer tanrılarla ilgili mitolojik sahnelerden meydana gelmesi, tapınağın Herakleia Salbake Antik Kenti'nin kurucusu Herakles'e ithafen yapıldığı ihtimalini bir hayli kuvvetlendirmektedir.

Antik Dönem'in fiziki ve ruhsal güç tanrısı olan Herakles'e adanmasından dolayı, tıpkı Herakleia Salbace Antik Kenti'nde olduğu gibi bu tapınağa da 'Herakleia' adı eklenmiş, bu isim yüzlerce yıl bölge halkı tarafından bu şekilde kullanılmıştır.
Bu alanda daha önce İl Kültür Turizm Müdürlüğü Müze Uzmanlarınca  1995-1996 yıllarında kazı ve temizlik çalışması yapılarak etrafı tel çit ile çevrilmiş ve güvenlik görevlisi görevlendirilerek, güvenlik tedbirleri alınmıştır.

Bu anıt mezarın tarihi ve anıtsal değeri dikkate alınarak restorasyonlarının yapılarak turizme kazandırılması amacıyla Valiliğimizce yapılan planlama çerçevesinde ve Aydın KVKBK’nun kararı doğrultusunda,Tavas Belediyesi işbirliği ile İl Kültür Turizm Müdürlüğü Müze uzmanlarınca burada 13.08.2014 tarihinde kazı ve temizlik çalışmaları başlatılmıştır.  Kazı çalışmaları tamamlandıktan sonra, PAÜ Arkeoloji Bölümü Başkanlığı işbirliği ile rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanıp koruma bölge kurulunun uygun görüşü alınarak restorasyon çalışmaları gerçekleştirilecektir.