Saglık Turizmi denilince akla tatil,saglık,kaplıca,deniz vs seyler geliyor.Kayseri bulundugu cografya ile deniz konumunda olan Yamula Barajı ılede bir cazibe merkezidir aslında.Fakat Kayseri'liler bulundugu cografyanın kıymetını bilmiyorlar sanki.
Kayseri, kültür ve doğa turizminde yapamadığını sağlık turizminde yapıyor. Ticaret ve sanayi merkezi olarak bilinen kent; sağlık sektöründe yaptığı atılımlar sayesinde, artık 'sağlık üssü' olarak da bilinir oldu. Tedavi için il dışından 3 milyona yakın hasta, bir o kadar da hasta yakını geliyor Kayseri'ye... İrili ufaklı 30 dolayında hastane var şehirde. Bunların yarısını kamu, diğer yarısını özel sektör çekip çeviriyor.
Özel sektör oldukça hareketli Kayseri'de. Yatırımlar birbirini kovalıyor. Kamu sektörü de boş durmuyor yatırımdan yana; mevcutlara ilaveten bin 580 yataklı 'sağlık kenti' kuruluyor kentin batı yakasında. Boş durmayan başkaları da var. Örneğin, Orta Anadolu Kalkınma Ajansı, yurtdışından Kayseri'ye hasta gelişine sertifikasyon kolaylığı sağlayacak 'Sağlık Turizmi Derneği' kurmaya hazırlanıyor. Kısacası, sağlığa talep var. Talep arttıkça hastane ve yatak sayısı da artıyor durmadan. Kaliteye yapılan teknoloji ağırlıklı bu yatırımlar ise kenti bulunduğu havzada kendine özgü bir sağlık merkezi konumuna taşıyor.
Türkiye Özel Hastaneler Derneği, Avrupa Hastaneler Birliği'ne üye bir kuruluşumuz. Birlik, sağlık hizmetlerinde çağdaş teknoloji kullanan ülkelere bünyesinde yer veriyor. Türkiye'nin sağlık hizmetlerinde söz sahibi 25 Avrupa ülkesi ile bir arada olması, ülke için önemli bir kazanım. Zira bu sayede, sadece uluslararası platformlarda ülkeyi temsil etmekle yetinilmiyor; Avrupa'da sektörün durumu, teknolojideki gelişmeler, yönetimdeki yenilikler, sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi gibi konuların izlenmesinde de önemli yararlar sağlanıyor.
Türkiye Özel Hastaneler Derneği'ne, özel sektörde yataklı hizmet veren, deontolojiye uygun, yasal koşulları yerine getiren işletmeler üye olabiliyor. Örneğin, Kayseri Özel Sevgi Hastanesi, derneğin kentte istenen vasıftaki birkaç üyesinden biri. Özel Sevgi Hastanesi tıbbın hemen her dalında hizmet verecek şekilde donatılmış düzeyli sağlık kuruluşu. Hastane 'bilimsel tedavi-gelişmiş teknoloji' ilkesini özümseyerek gelmiş bugünlere. Özellikle Kalp Damar Cerrahisi'nde genç ve dinamik bir ekiple harikalar yaratılıyor. Bakınız, bölüm Şefi Op. Dr. Gökhan Özerdem neler söylüyor bu konuda:
" Kayseri'de ilk defa radiyal arter kullanan operasyon ekibiyiz. Büyük metropollerdeki birçok merkezde bile riskli olduğu gerekçesiyle kabul edilmeyen kalp hastalarının operasyon ve tedavilerini burada biz yaptık. İddialıyız ve de kararlayız. Çünkü başarmak için varız."
Birlik çatısı altında gelişmiş Avrupa ülkeleriyle iç içe olmak, özel hastanelerin hizmet standardının yükselmesine katkı açısından ülkemiz için önemli bir avantaj. Hele ki; kalitenin yükselmesi, Avrupalı hastaya Türkiye'de tedavi yollarının açılması anlamına geliyorsa...
" Kayseri'de ilk defa radiyal arter kullanan operasyon ekibiyiz. Büyük metropollerdeki birçok merkezde bile riskli olduğu gerekçesiyle kabul edilmeyen kalp hastalarının operasyon ve tedavilerini burada biz yaptık. İddialıyız ve de kararlayız. Çünkü başarmak için varız."
Birlik çatısı altında gelişmiş Avrupa ülkeleriyle iç içe olmak, özel hastanelerin hizmet standardının yükselmesine katkı açısından ülkemiz için önemli bir avantaj. Hele ki; kalitenin yükselmesi, Avrupalı hastaya Türkiye'de tedavi yollarının açılması anlamına geliyorsa...
Evet, Türkiye artık ucuz ve kaliteli sağlık hizmeti verebilen bir ülke. Çoğu kimse tedavi için eskiden yurtdışına giderdi; şimdi sağlık hizmeti almak için dışardan insanlar geliyor Türkiye'ye. O nedenle, iş sadece özel sektörün yükümlülüğü ile bitmiyor, kamunun da, bölgesel hizmet verecek şekilde planlanan ve önemi giderek daha da artan 'sağlık serbest bölgeleri' ile 'sağlık kentleri'ni bir an önce evreye sokması gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder