Hierapolis; Amazonlar Kraliçesi Hiera’nın şehri…
Beyazlara bürünmüş doğunun antik şehirlerinden biri olan Frigya kenti, Hierapolis UNESCO Dünya Mirası Listesine hem Kültürel hem de Doğal katogoride 1988 yılında listeye girmiştir. Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından MÖ. II. yy. başlarında kurulan şehir, Bergama’nın efsanevi kurucusu Telephos’un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera’dan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Denizli ilinin 18 km. kuzeyinde yer alan Hierapolis Antik Kenti’nin Arkeoloji literatüründe “Holy City” yani Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen birçok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanmaktadır. Kentin termal sudan sağlık bulmak amacıyla bu alana kurulduğu düşünülmektedir.
Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki (M.S. 60) büyük depreme kadar, Hellenistik kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür. Deprem kuşağı üzerinde bulunan kent, Neron Dönemi depreminden büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir. Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra kent, tüm Hellenistik niteliğini kaybetmiş, tipik bir Roma kenti görünümünü almıştır. Hierapolis Roma Dönemi’nden sonra Bizans Döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, M.S. IV. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), M.S. 80 yıllarında, Hz. İsa’nın havarilerinden olan, Aziz Philippe’in burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır.
Laodikeia; KÜÇÜK ASYANIN EN ÖNEMLİ KİLİSESİNİN BULUNDUĞU Dünyaca Bilinen Antik Şehir…
UNESCO Geçici Dünya Mirası Listesinde yer alan antik Laodikeia Kenti, Denizli il merkezinin 6 km. kuzeyinde coğrafi bakımdan çok uygun bir noktada ve Lykos ırmağının güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent M.Ö. 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir. Laodikeia, M.Ö. I. yüzyılda Anadolu'nun en önemli ve ünlü kentlerinden biridir. Kentteki büyük sanat eserleri bu döneme aittir. İmparator Caracalla zamanında Laodikeia'da bir seri kaliteli sikke basılmıştır. Laodikeia halkının da katkılarıyla kentte çok sayıda anıtsal yapı yapılmıştır. Küçük Asia'nın yedi ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. M.S. 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem kenti yerle bir etmiştir. Tekrar yapılan şehir M.S. 602 yılındaki depremden sonra terkedilmiştir. Burada yetişen kahverengi koyunların yününden yapılan dokumaları meşhur olmuştur.
Tripolis; ROMA SENATOSUNDA SENATÖR BULUNDURAN FRİGYA, KARYA ve LİDYALILARIN BİRLİKTE YAŞADIĞI ŞEHİR…
Denizli merkezine 40 km. uzaklıktaki Buldan İlçesi, Yenicekent Mahallesi ile Menderes Nehri arasındaki yamaç üzerinde kurulmuştur. Hellenistik Dönemde Frigya, Karya ve Lidya Bölgelerinin kesişim yerinde kurulmuş olan kentin ilk adı Apollonia, kısa bir süre Antoniopolis olarak anılan kentin adı Frigya, Karya ve Lidyalılardan oluşan halkından dolayı Tripolis olarak değiştirilmiş ve M.S. 7. yy.da terkedilene kadar varlığını sürdürmüştür. Tripolis Roma Senatosu’nda piskoposluk bazında temsil edilmiş ve senatoya senatör göndermiş ve en ihtişamlı dönemini Roma İmparatorluğu zamanında yaşamıştır.
Colossae; FRİGYA’NIN EN BÜYÜK 6 ŞEHRİNDEN…
Denizli ilinin 25 km. doğusunda, Honaz ilçesinin 2 km kuzeyinde yer almaktadır. Denizli-Ankara karayolunun 16. km.sinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi'nden, Honaz'a giden yol Colossae Kenti’nin içinden geçmektedir. Antik kent, Honaz (Cadmos) dağının kuzeyinde, Aksu çayının kenarına kurulmuştur. Antik çağdan beri kullanılan güney şark yolu üzerindedir. Büyük Frigya içinde bulunan en önemli merkezlerdendir. Ksenephon'a göre Frigya'nın 6 büyük kentinden biridir. M.S. 1.yy.da Laodikeia ile birlikte yüncülük ve dokumacılıkta ileri seviyelere gitmiştir.
Apollon Leirbenos ; ANADOLU’NUN EN ÖNEMLİ TAPINAĞI …
Denizli ili Çal ilçesi Bahadınlar Mahallesi sınırları içinde yeralan Batı Anadolu Tanrısı, Apollon Lairbenos’a adanmış olan bu kutsal alan, dinler tarihi açısından büyük önem taşıyan ve Anadolu’nun başka hiçbir bölgesinde karşımıza çıkmayan yazıt türlerinden birisine, yani katagraphe adı verilen ve bazı insanların ya da mülkleri “tanrıya tahsis etme” anlamını taşıyan yazıtlara tek başına ev sahipliği yapmaktadır.
Tabae; ANADOLUDAKİ KENT DEVLETLERİNDEN HELENİSTİK DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE KESİNTİSİZ YAŞAM…
Denizli-Muğla Karayolu’nun 78. km'sinde bulunan Tabae, doğal bir kale görünümündedir. Şimdiki Kale İlçesinin 1 km. kadar güneyinde yer alır. 30 yıl öncesine kadar Eski Kale üzerinde iskân sürmekteydi. Tabae, Büyük İskender'den sonra Anadolu'da kurulan kent devletlerindendir. Tabae, Hellenistik Dönem’den günümüze kadar kesintisiz bir yerleşime sahne olmuştur. Antik dönemde kendi adına sikke bastırmıştır. Sikkeler önceleri gümüş daha sonra bronz olarak basılmıştır.
Eumenia; BERGAMA KRALI EUMENES’İN ŞEHRİ…
Antik kent, Çivril-Dinar Karayolu üzerindeki Işıklı Mahallesi’nin bulunduğu alandadır. Kent Bergama Kralı II. Eumenes adına kurulmuştur.
Herakleia Salbace; ANTİK DÖNEMİN TIP DOKTORLARI…
Herakleia Antik Kenti, Denizli ili, Tavas ilçesi, Vakıf Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Bugün antik kentin bir kısmının üzerinde mahalle yerleşimi bulunur. Kent adı Sikkeler üzerinde HERAKLEOTON olarak geçmektedir. Adından da anlaşılacağı üzere kent yarı tanrı kahraman Herakles adına kurulmuştur. Tıp doktorları ile ünlüdür.
Dionysopolis; Şarap Tanrısı Dionysos’un Şehri…
Çal ilçesinin yaklaşık 8 km kuzeybatısında bulunan Ortaköy Mahallesi yakınındaki Dionysopolis kenti, Suriye Krallığı “Seleukoslar Dönemi’nde” kurulmuş olup, daha sonra Bergama Krallığı egemenliğine girmiştir. Şarap Tanrısı Dionysos’un ismini taşıyan antik kentin bulunduğu bölgenin şaraplık üzümleri meşhurdur.
Attuda; Karya ve Frigya Sınır Kenti…
Sarayköy ilçesi sınırları içerisinde ve ilçenin yaklaşık 17 km. güneybatısında yer almaktadır. Antik dönemde, Karya ve Frigya arasında bir sınır kentidir. Lykos vadisindeki kentler ile Aphrodisias arasındaki ticari, ekonomik ve sanatsal iletişimleri kurmada önemli bir rol oynamıştır. Antik kaynaklarda Attuda'da Men kültü olduğu, bu tanrıya ait bir tapınak yapılarak tapınıldığı, tapınak içinde at üzerinde tanrı Men'e ait heykel bulunduğu yazılmaktadır. Ayrıca, Zeus, Apollon, Dionysos ve Asklepios heykelleri ile Artemis Anaitis kültünün de Attuda'da bulunduğunu antik kaynaklar yazar.
Apollonia Salbace; Apollon Tapınağı ve Yazıtlarının Kenti
Tavas ilçesinin 7 km batısında düz bir ova üzerinde kurulan Medet Mahallesi yerleşim alanı içinde yer almaktadır. Höyük buluntuları incelendiğinde ilk yerleşimin Tunç Çağına kadar uzandığı ve kesintisiz olarak devam ettiği görülmektedir. Hadrianus Dönemi’ne ait Apollon tapınağının temelleri ve yazıtlar günümüze kadar ulaşmıştır. Kentin M.Ö. I. yy. ve M.S. I. yy.lar arasında kendi adına sikke bastırdığı ve sikkeler üzerinde tanrısal motiflerin olduğu görülmektedir.
Denizli’nin diğer Antik Kentleri
Sebastopolis;Tavas ilçesinin 19 km. güneyinde bulunan Kızılca Mahallesi’nin 2 km. doğusunda yer almaktadır. Lounda; Çal İlçesi Mahmutgazi ve Aşağıseyit Mahalleleri arsındadır. Trapezapolis; Babadağ ilçesi, Bekirler Mahallesi, Boludüzü Mevkii’nde bulunmaktadır. Attyochorium; Çal İlçesi Çakırlar Mahallesi’nde, Mossyna; Pamukkale İlçesi Gözler Mahallesi’nde, Motello; Bekilli İlçesi Yeşiloba Mahallesi’nde, Sala; Güney İlçesi merkezinde, Aetos; Buldan İlçesi Derbent Mahallesi’ndeki varlığı bilinen diğer antik kentlerdir.
2000 Yıllık Roma Hamamı Pamukkale Arkeoloji Müzesi
Pamukkale Ören Yerindeki Hierapolis Antik Kenti’nin en büyük yapılarından biri olan Roma Hamamı, 1984 yılından beri Hierapolis Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermektedir.
Hierapolis Hamamı’nın bölümlerinden olan üç kapalı mekân ile doğu bitişiğindeki kütüphane ve gymnasium olarak bilinen açık mekânlar müze teşhir alanları olarak düzenlenmiştir. Küçük ve büyük birçok eserin sergilendiği müze üç kapalı mekândan oluşmaktadır. Açık alanda sergilenen eserler ise daha çok mermer ve taş eserlerdir. Heykeller ve Lahitler Salonu, Küçük Buluntular Salonu ve Tiyatro Buluntuları Salonu müzenin üç bölümünü oluşturmaktadır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Denizli’deki Evi Etnografya Müzesi
Şehir merkezinde bulunan müze binası 19 y.y. sonlarında yapılmıştır. Bina, Cumhuriyetin ilk yıllarında parti binası olarak kullanılmış ve Ulu Önder Atatürk, 4 Şubat 1931 tarihinde Denizli’ye gelişlerinde, burada bir gece konuk edilmiştir.
Müzenin alt katında etnografik eserler sergilenmekte, üst katı ise Atatürk’e ait eserlerin sergilendiği iki odanın dışındaki diğer odalar ise geleneksel Denizli Evi olarak düzenlenmiştir.
Tarihi Kayı Pazarı ve Cami;
Çal ilçesine bağlı Süller Mahallesi yolu üzerinde Şapcılar Mahallesi yakınlarında eski adıyla Kayı Pazarı olarak bilinen alanda bir minare vardır. Osmanlı İmparatorluğu kurucularının da mensup olduğu Türk Boylarından Kayı Boyu’nun adını taşıyan 13.y.y.da Selçuklu-Bizans sınırını oluşturan Kayı Pazarı, 17. ve 18. yüzyıllarda son derece gelişmiş ve pazar yerine yapılan cami, han ve hamamlar için vakıf kurulmuştur.Kayı Pazarı Anadolu’daki hafta pazarlarının Selçuklular Devri’nde kurulan ve Osmanlı’da da gelişerek devam eden en iyi örneklerinden birisi olmuş 1940’larda Çal ilçesine taşınmıştır.
Tarihi Kaleiçi Çarşısı;
Kaleiçi Çarşısı; Denizli’nin ilk kurulduğu yer olarak tarih sahnesinne çıkmıştır. Kalenin yapım tarihi olarak 1243-1250 yılları olarak gösterilse de Laodikya’daki depremlerden kaçan halkın buralara yerleşmeye başladığı ve yapılan kazılarda Roma ve Bizans dönemine ait kalıntıların bulunması, depremlerde yıkılan kale ya da benzeri bir yapının malzemesinin kullanılarak tekrar yapıldığı anlaşılmaktadır.Kaleiçi şu an çarşı olarak kullanılmakta tekstil, ayakkabı, bakır ve demir el sanatları gibi ürünlerin satıldığı Denizli’nin en eski çarşısı olma özelliğini devam ettirmektedir.
Tarihi Karahöyük Pazarı
Acıpayam İlçesi Karahöyük Mahallesi yerleşkesi Tunç Çağındanda eski bir höyük üzerinde kuruludur. Roma Döneminde Themisenion olarak adlandırılan Karahöyük’te 15. yüzyılda Pazarın olduğu bilinmektedir. Denizli-Burdur-Antalya-Fethiye yol kavşağına yakın sulak düzlükte kurulan Pazar konumu ve sulak olması nedeniyle hayvan pazarı olarak nam salmıştır.